Davranış, organizmanın iç ve dış ortamdan gelen uyarılar karşısında meydana getirdiği aktivitelerin tamamıdır.
İç ya da dış ortamda meydana gelen ve canlıda tepki oluşturabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik değişiklikler uyarı olarak adlandırılır. Uyarılara karşı efektör organların verdiği cevaba da tepki denir.
Davranış, uyarı ve tepkinin bir sonucudur. Davranışlar canlıya su, besin ve barınacak ortam bulmada ya da olumsuz çevre şartlarından uzaklaşmada yardımcı olur. Örneğin aç bir köpek için besin kokusu uyarıdır. Besin kokusunu alan köpeğin tükürük salgısı artar. Tükürük salgısının artması fizyolojik bir tepkidir. Bu tepkiyle birlikte kasların hareketi sonucu köpeğin besini bulmaya çalışması ise bir davranıştır.
Bu duruma verilebilecek başka bir örnek de terleme olayıdır. Terleme vücudun aşırı ısınmasını önleyen ve homeostasiyi sağlayan fizyolojik bir tepkidir. Terlediğimizde üzerimizdeki kalın giysileri çıkarmak, daha serin bir yer aramak ya da ılık duş almak ise davranışsal bir yanıttır.
Bazı davranışlarda genetik bazılarında ise çevresel faktör daha ağır basar. Örneğin yeni yumurtadan çıkmış, henüz gözleri açılmamış kuş türlerinin çoğu başlarını yukarı kaldırıp ağızlarını açarak ve öterek yiyecek istediklerini belirtebilir.
Bu tür davranışlar doğuştan gelen yani genetik yönü etkili olan davranışlardır. Ancak bir davranışın sadece genlere bağlı olarak ortaya çıktığı söylenemez.
Bazı davranışlarda da çevresel faktörler daha fazla etkilidir. Örneğin insanda dil öğrenme o dilin konuşulduğu çevresel ortamda gelişen bir davranıştır.
Davranış;
ü doğuştan gelen davranış,
ü öğrenilmiş davranış ve
ü sosyal davranış
olarak üç grupta incelenir.