Canlılarda alınan besin ve oksijenin dokulara, dokularda oluşan karbondioksit ve diğer metabolizma atıklarının ise boşaltım organlarına taşınması gerekir.
Amip, öglena gibi basit yapılı canlılarda, solunum gazları ve besin maddelerinin alış verişi doğrudan hücre zarı ile yapılır. Boşaltım maddeleri de aynı yolla dışarı atılır.
Sünger ve sölenterlerde de dolaşım sistemine ihtiyaç duyulmaz. Bu canlılarda da solunum ve boşaltım dış çevreyle temas halindeki hücrelerden olur.
Yassı solucanlarda solunum difüzyonla gerçekleşirken, besin taşıma işini tüm vücuda dağılan bağırsaklar yapar.
Basit yapılı canlılarda tüm hücrelerin madde alış verişi için yeterli olan difüzyon, çok hücreli organizmalarda yetersiz kalır. Çünkü canlının tüm vücut hücreleri dış ortamla temas halinde değildir.
Glikozun difüzyonla 1 cm ilerleyebilmesi için 3 saatlik sürenin gerektiği göz önüne alınırsa gelişmiş yapılı canlılarda dolaşım sistemine duyulan ihtiyaç kolaylıkla anlaşılabilir.
Dolaşım sıvısı olan kan, kanı pompalayan kalp ve damarlardan oluşan dolaşım sisteminin temel görevleri şunlardır.
- Hücrelere gerekli olan besin ve O2‘ni taşımak
- Hücrelerde oluşan atıkları boşaltım organlarına taşımak
- Hormonları hedef organlara taşımak
- Vücut ısısının düzenlenmesine yardımcı olmak
- Vücudu mikroorganizma faaliyetlerine karşı korumak
Hayvanlarda damarların ve hücrelerin etrafı doku sıvısı denen bir sıvı ile doludur.
Kan ile hücreler arasındaki madde alış verişi doku sıvısı aracılığıyla olur.
Hayvanlarda kalp tarafından pompalanan kanın vücut boşluğuna çıkıp çıkmamasına göre 2 türlü dolaşım sistemi söz konusudur.
Açık Dolaşım Sistemi
- Omurgasızlardan yumuşakçalarda, eklembacaklılarda ve derisi dikenlilerde görülen dolaşım sistemi tipidir.
- Bu canlılarda kan ve doku sıvısı ayrımı olmayıp vücut sıvıları hemolenf olarak adlandırılır.
- Açık dolaşım sistemi bir veya birkaç odacıklı kalp, kısa atar ve toplardamarlardan ibarettir. Bu tip dolaşımda kılcal damar ağı bulunmaz.
- Hemolenf denen vücut sıvısı kalpten pompalanarak atardamara ve oradan çıkarak sinüs adı verilen vücut boşluklarına dağılır. Sinüslerde hücrelerle dolaşım sıvısı arasında madde ve gaz alışverişi gerçekleşir. Bu şekilde kirlenen kan toplardamarla ile tekrar kalbe gelir.
- Bu tip dolaşımda kanın akış hızı oldukça yavaştır.
Eklembacaklılardan çekirgenin sırt tarafında yedi bölmeli geniş bir damar bulunur. Hemolenf, bu damarların yanlarında bulunan deliklerden sinüs adı verilen vücut boşluklarına pompalanır.
Kalp görevi yapan damarlar gevşediğinde ise vücut boşluğundaki hemolenf bu damarın yanlarında bulunan deliklerden damar içine geri döner.
Çekirgede, damar bölmelerini çevreleyen kasların kasılması ve sinüslerin sıkışmasını sağlayan vücut hücreleri de dolaşımın sağlanmasına yardımcı olur. Hemolenf, besin ve atık madde taşır. Solunum gazlarını ise taşımaz.
Kapalı Dolaşım Sistemi
- Toprak solucanları, mürekkep balıkları, ahtapotlar ve tüm omurgalılar kapalı dolaşım sistemine sahiptir.
- Kan daima kalp ve damarlar içinde dolaşır.
- Kalp, kanı atardamarlar aracılığıyla vücuda pompalar. Atardamarlarda ilerleyen kan organlar arasına yayıldıkça ince yüzeyli dar çaplı kılcal damarları içerisinde yol alır. Kılcal damarlardan geçen kan ile doku sıvısı arasında madde ve gaz alışverişi olur. Kirlenen kan toplardamarlar ile kalbe döner.
Toprak solucanında sırtta bir karında iki ana damar bulunur. Sırttaki ana damar kanı öne doğru pompalayan ana kalp olarak iş görür.
Sırt ve karın damarlarını birbirine bağlayan ve sindirim kanalını çevreleyen 5 çift damar yardımcı kalpler olarak görev yapar.
Bu kalplerin sıkışmasıyla kan karın bölgesindeki atardamara geçer ve önden arkaya doğru ilerler. Besin ve gaz alışverişi doku sıvısı ile kan kılcalları arasında olur.
PDF DOSYASI İÇİN